Skip to main content

Duce'nin Roma'sı

Her yıl milyonlarca turist Roma'ya akın ediyor. Buraya rehber kitaplarında anlatılan Ebedi Kenti aramak ya da Katolikliğin küresel başkentini ziyaret etmek istedikleri için geliyorlar. Ya da belki La Dolce Vita'daki Trevi Çeşmesi'nde şakalaşıp eğlenen Anita Ekberg’in veya Roma Tatili’nde bir Vespa üzerinde sokaklarda güçlükle ilerleyen Audrey Hepburn’ün Romantik Roma'sını arayışı içerisindeler. Keşfettikleri Roma gerçekten de bundan yetmiş yıldan fazla bir süre önce çekilmiş bir film için yaratılmış ve düzenlenmiş bir film dekoru gibidir. Bu film faşizmdir ve yaratıcısı, yönetmeni, senaristi ve başrol oyuncusu Benito Mussolini'den başkası değildir.

Devamını oku...

Kırk yıl sonra aynı yerde: Damur

We Are Lebanon | Lebanon, Beirut lebanon, Natural landmarks  

Maruni George’un eşi Raşel, Kayseri kökenli bir Ermeni. Ablamın okuldan Köroğluyan soyadlı kız arkadaşı gibi, “soyadımız, Türklerin işkence edip gözünü çıkardığı dedemin mirası” filan demiyor. Senin soykırımın, benim soykırımım kavgası yok. Akıcı Türkçe konuşan kadın terzi. Diktiği elbiselerin çoğunun kumaşını Dreyfus mağazasından alıyor. Çok ayıp ama bugün ismini hatırlamadığım benimle yaşıt kızıl kıvırcık saçlı şirin bir kız çocukları var –saçları kızıl mıydı, yoksa ilk aşkım mıydı?–.

Devamını oku...

Çizmeden anlar - III

romeo et juliette balkon ile ilgili görsel sonucu Takvimler 23 Ağustos 79’u gösterdiğinde Vezüv Yanardağı patlar. Roma’nın ileri gelen biliminsanları bunun olacağını uzun süredir yinelemişlerdir. Yakaladıkları her fırsatta « Yanardağın patlayacağı kesindir. Bunu bize tarih söylüyor. Sadece tam olarak ne zaman patlayacağını bilemiyoruz » demişlerdir. Bilimin her zırvası gibi bu tespit de çok önemlidir. Öleceğimizi biliyoruz ama sorun o ki tam olarak ne zaman olacağını bilemiyoruz. Elbette ki öleceğiz! Bunu bize müstehzi bakışlar fırlatan mezar taşları söylüyor.

Devamını oku...

Çizmeden anlar - II

 mussolini place emanuele vittorio ile ilgili görsel sonucu

Nerede o eski kampingler?

Daha otomatik kapıyı aşmamızla birlikte, içeriye adımımızı atmamızdan itibaren başımız dönmeye başlıyor. Havaalanı girişi gibi en az elli aracı alabilecek düzlükte nerede duracağımızı şaşırıyoruz. Evet durmamız ve kontrol kulesi gibi üç yüz altmış derece yuvarlak, her tarafı camlı kontrol kulesi “resepsiyon” ile bunca gelen giden yabancı araç arasında uygun bir “park yeri” bulabilmemiz için görüşmemiz gerekiyor.

 

Devamını oku...

Çizmeden anlar - I

Türk uçağının yolcularını yüklenen iki otobüs, bir polis aracı eşliğinde Ortadoğu ülkelerine ayrılmış özel karantina terminaline alınıyor. Karantina zaten İtalyancadan aldığımız bir sözcük. Uzak diyarlardan gemi ile gelen yolcular, bulaşıcı hastalık tehlikesi karşısında karaya alınmadan önce kırk gün bekletilirlermiş.

İtalyancada kırklık anlamında.

 

Devamını oku...